17 Şubat 2014 Pazartesi

Kefir hakkında az çok şey

Geçen günkü "içkiyi ucuza nasıl temin ederiz" başlığına olan yoğun okuma talebinden sonra anladım ki bloğumuzu okuyan herkes içkiyi seviyor :) Madem bu konuya ilginiz var sizlere hem içinde alkol olan hemde sağlıklı bir maddeyi tanıştırayım: İşte huzurlarınızda "KEFİR"
Bugün kefir den bahsedeceğim. Kefir denen şey yoğurdun bi türevi. Kökeni Kafkasya'dır. Kısaca kefir, üretilen süt asidi ve alkol fermantasyonu yardımıyla yapılan köpüklü, koyu kıvamlı (yoğurt kıvamında), hafif ekşimsi fermente bir süt ürünüdür ve de çok sağlıklıdır. Tövbe Bismillah alkol malkol yazıyorsun öğrenen adam, içmeyiz biz demeyin, kafa bulmak için içmiyorsunuz sağlık için içiyorsunuz. Madem öyle sirkede kullanmayın kardeşim sirkenin içindeki alkol oranı kefirden kat be kat daha fazla. Sirkeye başka bir gün değiniriz. -"Baba anlatta içip kafamızı bulalım" da deme güzel kardeşim, kafanın güzel olması için ortalama 10-20 litre içmen lazım neyse konumuza dönelim....

Kefirin bileşimi
Su % 88-89
Süt asidi % 0,8-0,9
Etil alkol % 0,6-1,1
Süt şekeri / laktoz % 1,7-2,7
Kazein % 2,5-2,9
Mineraller % 0,6-0,8
Albümin % 0,1-0,3
Yağ % 2,8-3,3
 Google amcada kefirin faydası diye arattığınızda bir sürü faydasını  göreceksiniz tek tek yazmanın anlam yok girin arayın. Ağırlıklı olarak  bağırsak sorunlarına  olan çözümlerine değinen çok  ama nedense bende  tam ters etki yaptı. Millet  kefir içince tuvaletten  çıkamazken bense tuvaletin  yolunu unuttum desem  yalan olmaz.
 Şimdi evde nasıl kefir elde edicez onu görelim. Aslında marketten de satın  alabilirsiniz fakat üretemezsiniz mayası olamadığından dolayı. Bu meret  yoğurt gibi devam ettirme şansınızda yok illa kefir mayası olacak kardeşim o  kadar. Bu arada metale karşı cinsliği varmış, herkes aynısı söylüyor fakat  kullandığım tüm materyaller plastik ve cam olduğundan metale deydirmedim  hiç. Bence sizde metal ile temas ettirmeyin mayanın öldüğü söyleniyor.  Ayrıca yoğurt mayalayanlar bilir mayalanacak sütün az biraz ılık olması gerekir serçe parmağını içine sokunca 2sn tutabilecek kadar. (38-45 derece) fakat kefirde böyle bir muhabbet yok. buz gibi sütü mayanın üstüne döksenizde bişicik olmaz oda sıcaklığına gelince otomatikman mayalanma başlar böylece üretimi yoğurttan daha kolay ve kazasızdır.
Şimdi diyeceksiniz ben bu mayayı nerden bulacam? En temizi ya ziraat fakültesi bulunan bir üniversiteden, ya bir aktardan yada benim gibi bunu üreten bir manyak arkadaşınızı/akrabanızı bulup ondan temin edebilirsiniz.
Azcık bile bulsanız o çoğalır sıkıntı yok. Her türlü sütü kullanabilirsiniz, inek koyun keçi.... Pastörize süt de kullanabilirsiniz UHT sütte hiç bir şeye hayır demezler çoğalmak için.

Bir gün önceden mayaladığım kefirim (ters işlem yapıcaz :) )Görüldüğü gibi katılaşmış yoğurt kıvamında


Bunu metal olmayan plastik bir süzgeçten geçiriyorum ki maya ile ürün ayrılsın

Şimdi güzelce sallıyoruz mahsülümüz süzgeçten akarken kefir mayası işçilerimiz süzgeçin üzerinde kalıyorlar.

Tipleri fındık boyunda karnıbahar görünümünde, görünce korkmayın. :)

Eveet mahsülümüzü huni vasıtasıyla cam şişemize boşaltıyoruz ki istediğimiz zaman sağlıklı içebilelim, içmediğimiz kalan mahsülümüzü buzdolabına kaldırıyoruz.


Kalan mayayı tekrar kavanoza koyup üzerine ılık veya soğuk süt ekleyip ağzını da kapatıp 12-24 saat ortalamalı fermantasyon işlemine yani mayalama işlemine bırakıyoruz. (süreyi siz zamanla kendi ağız tadınıza göre belirleyeceksiniz) Kavanozu sarmanıza falan gerek yok kaldırın bi yere koyun masa üstünde falan.
Bu sürede ellemeyin, rahatsız etmeyin işçi mayamızı.


Nerdeeen nereye

Kullandığınız materyalleri bardak tezgah süzgeç vs hemen yıkayın. Eğer unutursanız ve kurursa çıkarması gerçekten sıkıntı olabiliyor. Bildiğin zamk gibi üzerine yapışıyor herşeyin.
Hergün üretmek zorun da değilsiniz. Diyelim bi kavanoz ürettiniz, katılaştı kaldır koyu dolaba, hayır demez size. 2-3 gün dursun çıkar süz sonra iç. yada uzunca bir süre üretmeyeceğim derseniz ozaman ölmemesi için kavanozun dibine yaşaması için bir miktar süt koyun, o orada kendi halinde takılsın.
Markette 4,00 - 5,00 TL ye hazır kefir satın alacağınıza, daha sağlıklısını 1,40-3,00TL arası üretmiş olduk :)


Haydi afiyet sağlık olsun hepinize :)


----------------------------------------
- Bir saattir anlattın öğreten adam kardeşim burada da, yahu şu kefirin hikayesi nedir?
- Dinle bak!;

Kefirin gücünün bilinmesi ve isimlendirilmesi 18.yy başlarına kadar uzanır.Kefir tanelerinin Allah’ın Kuzey Kafkasyalı müslümanlara bir hediyesi olduğuna inanılır.Kefir tanelerini her jenerasyon bir sonrakine aktararak devam ettirmiştir.Kefir taneleri bir sülalenin elinde nasıl üretildiği gizlenerek uzun zaman üretilmiştir.

1900 lerin başlarında Tüm Rus sağlıkçıkları derneği Blandov kardeşlerle irtibata geçti, bu kardeşler Kuzey Kafkasya da peynir fabrikası işletiyorlardı. Kardeşlere kefir tanelerini ele geçirmek için yardım edip etmeyeceklerini sordular. Kardeşler bu iş için Irina Sakharova adından yanlarında çalışan güzel bir işçi kızı kullanmaya karar verdiler.Irina Kafkas prensi Bek-Mirza Barchorov’u kefir tanelerinden biraz almak için ikna edecekti. Irina gerçekten prensi güzelliğiyle etkiledi ama prens bu kıymetli probiotik-elması vermeyi inançlarından dolayı reddetti.

Buna rağmen prens irina’dan vazgeçmek istemedi.İrina tam geri dönecekken prensin adamları tarafından kaçırılarak geri getirildi.Geleneklere göre kaçırdığı için evlenmek zorunda olan prens tam bunu gerçekleştirecekken Blandov kardeşler irinayı prensin elinden kaçırdı.Durumu rus çarının mahkemesine götüren irinaya prens altın ve elmaslar teklif etti .İrina ise bunların yerine kefir istedi.Bu sayede elmastan daha değerli kefiri elde eden irina 1908 yılında Moskova’ya ilk kefiri getirmiş oldu.Kefir ilaç olarak tüberküloz hastalarını tedavi etmekte kullanıldı..

İrina 1973 yılında 85 yaşında iken SSCB Besin endüstrisi bakanına bir mektup yazarak kefir’in rus halkına ulaştırılmasındaki oynadığı baş rolü anlatmıştır..
--------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder